Sonu belli olmayan masal gibisin sevgili.
Bu yüzden şaşkınım.
Neyle karşılaşacağımı bilemediğim içi ürkek bakıyorum hayata.
Tutunacak bir dalım olsun istiyorum aslında.
Sonunu merak ettiğim için de yaşamaya devam ediyorum.
Kimi zaman çaresizce bekliyorum.
Olur olmaz bir anda her şey tam yolunda derken kendimi bir bekleyiş
içerisinde buluyorum. En çok da bu yoruyor beni.
Biliyor musun ufacık bir merak bile insanı hayatta tutuyor dediğini duyar
gibiyim.
Ama olmuyor. Beklemek günden güne tüketiyor insanı.
Bakma sen bana saçmalıyorum.
Sen dinliyorsun ben yazıyorum yine eskisi gibi, unutulmamak için.
Ahh sevgili, dillendirilmemiş bir masal gibisin..
Herkesten saklanmak istenilen.
Yağmurun, martıların, denizin seslerini dinleyerek sessiz göz yaşlarımı
dökerek yaşamaya çalışıyorum.
Uzaklara dalıp kaybolmak istiyorum.
Umut varsa her şey gerçek olur.
En beklenmedik bir anda huzur kaplar benliği bazen boğuluyorum. Bazense kurtulmak istiyorum senden. Kızma bana ne olur. Sadece tükenmişliğin vermiş olduğu bir kaçış yolu. Her kargaşadan uzaklara, tüm gürültülerden uzaklara, sessiz adımlarla, kimseye görünmeden yok olmak. Son çırpınışlar. Kanadı kırık bir kuşun uçmayı hayal etmesi gibiyim. Bekliyorum o günü. Çünkü özgür olmak istiyorum. Biliyorum bir gün gelecek ve o gün yazacağım sana seni özleyeceğim aklımın ucuna bile gelmezdi demeyeceğim. Çünkü geldi diyerek başlayacak cümlelerim.. Gitmeyi kafama koyduğum o an neler yaşayacağımı hayalimde az çok canlandırmıştım ama böylesine acı çekeceğimi bilemezdim. Şimdilik hoşça kal sevgili.